القرآن الكريم عربية (Arapça-عربية)
|
وَمَنْ يَكْسِبْ خَطِيئَةً أَوْ إِثْمًا ثُمَّ يَرْمِ بِهِ بَرِيئًا فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُبِينًا
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Diyanet İşleri Başkanlığı) (Türkçe)
|
Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Diyanet Vakfı) (Türkçe)
|
Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Hasan Basri Çantay) (Türkçe)
|
Kim bir hataa veya bir günâh kazanır da sonra onu bir suçsuz (un üstüne) atarsa muhakkak ki o, bir iftirayı ve apaçık bir günâhı da sırtına yüklemişdir.
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Celal Yıldırım) (Türkçe)
|
Kim de bir hatâ veya bir günah kazanır da sonra onu bir günahsızın üzerine atarsa, şüphesiz ki o çok çirkin bir iftira ve açık bir günah ve vebal yüklenmiştir.
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Suat Yıldırım) (Türkçe)
|
Kim bir hata (küçük günah) veya büyük günah işler, sonra onu masum olan birinin üstüne atarsa, bir iftira ve pek kesin bir vebal yüklenmiş olur.
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Abdulbaki Gölpınarlı) (Türkçe)
|
Kim bir hatada bulunur, yahut suç işler de onu bir suçsuza isnat ederse iftirada bulunmuş, apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Elmalılı Hamdi Yazır) (Türkçe)
|
Her kim de bir cinayet veya bir vebal kazanır da sonra onu bir bîgünahın üzerine atarsa şüphesiz bir bühtan ve açık bir vebal daha yüklenmiş olur
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe meali (Ömer Nasuhi Bilmen) (Türkçe)
|
Ve her kim bir kusur veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuz kimse üzerine atarsa muhakkak ki, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur.
|
Werger Kurdish Qur'anê (Kürtçe/ Kurdî)
|
Û kîjan meriv nûsîtemekî, ya jî gunehekî ked bike, paşê bavêje sitûyî yekê bê gur û bê goman, bi sond! Îdî ewî ber çavî, vir û gunehekî mezin hildaye ser xwe.
|
The English translation of the Quran (Yousuf Ali) (İngilizce/ English)
|
But if any one earns a fault or a sin and throws it on to one that is innocent, He carries (on himself) (Both) a falsehood and a flagrant sin.
|
Die deutsche Übersetzung des Koran (Almanca/ Deutsch)
|
Und wer sich einen Fehler oder eine Verfehlung erwirbt und dann einen Unschuldigen damit belastet, der hat bereits eine große Unterstellung und eine klare Verfehlung begangen.
|
De Nederlandse vertaling van de Koran (Hollandaca/ Nederlandse)
|
En wie een fout of een zonde begaat en er dan iemand die onschuldig is van beschuldigt, die heeft een lasterlijke slechtheid en duidelijke zonde op zich geladen.
|
La traduction française du Coran (Hamidullah) (Fransızca/ Français)
|
Et quiconque acquiert une faute ou un péché puis en accuse un innocent, se rend coupable alors d´une injustice et d´un péché manifeste.
|
Български превод на Корана (Bulgarca/ български)
|
И който придобие вина или грях, сетне набеди за това невинен, той се е нагърбил с клевета и явен грях.
|
Përkthimi shqip i Kur'anit (Arnavutça/ Shqiptar)
|
Kush bën ndonjë gabim ose mëkat, e pastaj atë ia hudh një të pafajshmit, ai ngarkohet me një shpifje e me një mëkat të hapët.
|
La traducción al español del Corán (İspanyolca/ Español)
|
Quien cometa una falta o un delito y acuse de ello a un inocente, cargará con su calumnia y con un pecado manifiesto.
|
Қуръон тарҷума ба забони тоҷикӣ (Tacikçe/ Тоҷикистон)
|
Ва ҳар кӣ хато ё гуноҳе кунад, он гоҳ бегуноҳеро ба он муттаҳам созад, албатта бори тӯҳмату гуноҳе ошкорро бар дӯши худ гирифтааст.
|
Qur'on o'zbek tiliga tarjima (Özbekçe/ O'zbek Tili)
|
Ким хато ёки гуноҳ қилса-ю, сўнгра уни беайбга ағдарса, шубҳасиз, бўҳтон ва очиқ гуноҳни ўз бўйнига олибди.
|
コーランを日本語に翻訳しました (Japonca/ 日本の)
|
過失または罪を犯して,これを潔白な者のせいにする者は,虚偽と明白な罪を負う者である。
|
古蘭經中國翻譯 (Chinese/ 中國(繁體))
|
誰犯過或犯罪,然後以那種罪過侮蔑無辜者,誰確已t誹謗和明顯的罪惡的責任。
|
古兰经中国翻译 (Chinese/ 中国(简体))
|
谁犯过或犯罪,然后以那种罪过侮蔑无辜者,谁确已负诽谤和明显的罪恶的责任。
|
قرآن پاک کے اردو ترجمہ (Urduca/ اردو)
|
پھر جس نے کوئی خطا یا گناہ کر کے اس کا الزام کسی بے گناہ پر تھوپ دیا اُس نے تو بڑے بہتان اور صریح گناہ کا بار سمیٹ لیا
|
Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe okunuşu (Transcript) (Türkçe Okunuşu)
|
vemey yeksib ḫaṭîeten ev iŝmen ŝumme yermi bihî berîen feḳadi-ḥtemele buhtânev veiŝmem mubînâ.
|
تفسير القرآن الكريم: تفسير الجلالين (Tefsir Arapça/ تفسير عربي)
|
«ومن يكسب خطيئة» ذنبا صغيرا «أو إثما» ذنبا كبيرا «ثم يرم به بريئا» منه «فقد احتمل» تحمل «بهتانا» برميه «وإثما مبينا» بينا بكسبه.
|